1 Ağustos 2011 Pazartesi

Ya Şehri Ramazan

Evet! Resmen 1 Ağustos! Haziran'ın 1'inde de şunu yazmıştım "Resmen Haziran! Çok güzel ol Haziran! En güzel Haziran ol!".Haziran'dan hiçbir şey anlamadım.18 yıllık hayatımın en anlamsız, en ne yaptığı belli olmayan, en umutlu ve en umutsuz pek tabii mutsuz ayıydı.Yaşadığımı hissettiğim yegane anlar yemek yediğim anlardı herhalde Haziran'da.Temmuz'da gerçekten bir şey yapmadım.Buna ne diyoruz "Ne kadar çok plan, o kadar az icraat." Aylar öncesinden hayalini kurmuştum, hayallerden biri devrilince hoop diğerleri de salıverdiler kendilerini.Aslında Temmuz'da yaptığım bazı şeyleri yok sayamam bol bol Behzat Ç. izledim.Bütün yıl pazar günleri içim kan ağlayarak ders çalışmıştım, ödeşmiş olduk.Her gece yarısından sonra "Oha nasıl bi dizi bu böyle" çekiyorum.Küfretmeyi meşrulaştırıyorum.Ay küfretmek kızlara hiç yakışmıyoo diyorlar ama bazı durumlar ağız dolusu bir küfür olmadan atlatılmıyor.Özellikle Ankara sokaklarını görünce.Yazı Behzat Ç. yazısına dönüşmeden konuyu değiştiriyorum.Behzat Ç. yazmaya kalksam uzunca bir şeyler yazmam gerekecek.Ağustos'a iki çift laf söylemeye gelmiştim.Bak Ağustos sözüm sana biliyorsun doğum günüm bu ayın içinde.Senden güzel sürprizler bekliyorum, güzel kararlar aldır bana.Güzel bir yaş sun bana.Şimdiden teşekkürler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder