20 Ekim 2010 Çarşamba

Uçuyorooom!

Bundan bir ya da iki gün önce...
Ders bitmiş çıkmışım. Özgürüüüğğğm! edasıyla merdivenlerden kontrol edemediğim bir şekilde iniyorum.(Bilinçaltım okuldan kaçıyor.)
Sınıftaki erkekler arkamdan geliyorlarmış. Ben mutlaka müzik dinlerim eve dönüşte, o gün daha okuldan çıkmamışken açmışım müziği rettöleley! rettöleley! diye dinliyorum ve kimseye çaktırmadan adımlarımla müziğe eşlik ediyorum.

Birden böyle üstümde hiç bir yük kalmadı. Her yer tozpembe falandı. Merdivenlerden inmiyordum aksine yemyeşil ağaç dallarında bir o dala bir bu dala zıplıyordum.
Tanrım! diyordum. Sonunda başardım! Yerçekimine karşı koyuyorum şu an! Sizi hala yürüyen ucubeler! edasıyla bakıyordum herkese.

Ki...

İşin aslı öyle değilmiş. Meğer sınıfın en hayvanı. Benim sırtımdaki çantayı havaya kaldır. Vücudumun çantayla yürürken ki oluşturduğu adaptasyonu boz. Ve ardından da hunharca çantayı bırak!

Ben azalan bir logaritmik fonksiyon şekilde eğildim yere.

O da ememeheemehe! diye güldü. Dedim alla seni napmasın ha napmasın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder